ibnistan (admin) | 16 Ocak 2004, Cuma - 20:09 Türkiye’de Cinsel Eğitim Yok! 14 Ocak 2004 Çarşamba günü Kaos GL Akademi Seminerleri çerçevesinde Prof. Dr. Figen Çok “Dünyada ve Türkiye’de Cinsel Eğitim” başlıklı seminer gerçekleşti. Figen Çok sunumunda: Ankara Üniversitesinde Kendisi tarafından öğretmen adaylarına verilmekte olan “Cinsel Sağlık Eğitimi” dersinin içeriğinden bahsetti. Eşcinselliğin bu dersin içeriğinde “Kimliğin Gelişimi Sırasında Cinsel Yönelim Nasıl Gelişiyor” konusu çerçevesinde tartışıldığından bahsetti. Kaos GL olarak “Eşcinsellik ve gey ve lezbiyenlerin sorunları” kapsamında bu derse katılmıştık. Bu yıl bahar döneminde derslere yeniden katılacağız. Figen Çok 400 öğretmen adayından sadece 80’nin bu dersi yüklendiğini büyük bir çoğunluğun ise “cinsel sağlık eğitimine” dair bu dersi yüklenmeden meslek hayatlarına başladıklarını dile getirdi. Figen Çok’un sunumunda yola çıkarak Dünyada Cinsel Eğitimden bahsedecek olursak: Cinsel eğitimin tanımını çok genel bir şekilde yapmak gerekirse: cinsellikle ilgili her türlü bilgiyi vermeyi hedefleyen eğitim diyebiliriz. Kondom kullanmaktan toplumsa cinsiyet rollerinin sorgulanmasını hedefleyen çalışmalara kadar yelpazeyi genişletebiliriz. Cinsel eğitim hedefi bireyin kendini tanımasıdır. Cinsel eğitim genel olarak 20. yy’da Kuzey Avrupa ülkelerinde başladı. İlk eğitim çalışmalarının üreme ve üreme sağlığına yönelik olması gerekçesiyle günümüzde halen cinsel eğitim deyince zihinlerde “üreme ve üreme sağlığına yönelik” yapılan etkinliklerin akla gelmesine neden oluyor. Ancak cinsel eğitim “karar verme’den, arkadaşlık ilişkilerine kadar geniş bir alanda yapılan çalışmaları kapsar. Dünyada bağımsız cinsel eğitim dersleri var. ama genellikle sağlık eğitimi dersinin içerisinde yürütülen bir çalışma olarak şekillenmektedir. Bir ülkenin cinsel eğitim alanındaki başarısını ölçmek için, o ülkedeki madde bağımlığı, erken gebelik ve gençlerin cinsel mutluluğuna bakmak gerekir. Eğer cinsel eğitim üzerinden Hollanda ve ABD’yi karşılaştıracak olursak, Hollanda’da erken gebelik sorunun olmadığı, gençlerin cinsel doyumunun gerçekleştiği ve madde bağımlığının düşük olduğunu gözlemleriz. Buradan hareketle Hollanda’da yürütülmekte olan cinsel eğitim başarılı olduğunu söyleyebiliriz. ABD’de ise ülke genelinde hakim olan ayrımcılığın cinsel eğitimi de etkilediğini söyleyebiliriz. Ayrıca her on ergenden birini erken gebelik sorunu ile karşılaşması, madde bağımlığını yüksek olması cinsel eğitimin başarısızlığını gösteriyor. AİDS’in yaygın bir şekilde sorun olarak ortaya çıkmasıyla “cinsel eğitim” AİDS ve cinsel yolla bulaşan hastalıklara yönelik korunma yollarının öğretilmesi yönünde yapılan çalışmalar olarak yaygın bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Dünyadaki cinsel eğitim anlayışını “Yalnızca Hayır De” şeklinde “cinsel perhizi” teşvik eden anlayışla şekillendiği görülmektedir. Cinsellikten uzak durulmasını salık veren ve cinsel davranışa yönelik antipolitika çalışmaları yapan bu eğitim zihniyeti “safe seks” kendi kendine tatmini teşvik etmektedir. “Yalnızca Biliyorum De” cinsel perhizin teşvik edilmesine karşın çok ayrıntlı bir şekilde cinsel bilgilerle ergenlerin donatılmasını hedeflenmektedir. Bu anlayış sayesinde biyolojik etmenlerin yanında sosyal baskıya karşıda “hayır” demek öğretilmektedir. Özellikle ergenlerin akran baskına karşı hayır demesinin öğretilmesiyle beraber cinsel istismarın da önleneceği en azında azalacağı düşünülmektedir. “Yalnızca Biliyorum” cinsel eğitim nalayışı ile ailelere, ergenlere ve öğretmenlere yönelik çalışmalar yürütülmektedir. Ancak genellikle cinsel eğitim alanında verilen danışmanlık “sorun” çıktığında sorunla mücadele etmeye yönelik verilmektedir. Türkiye’de Cinsel Eğitim Alanında Durum Ne? “Cinsel Eğitim yasak değil” Dünyada cinsel eğitim yasal olmadığı ülkelerinin yanında Türkiye şanslı mı? Çocukların toptan gelişimini hedefleyen bir anlayış var. buradan hareket ederek “cinsel eğitimi” destekleyen bir eğitim anlayışımız var. Türkiye’de cinsel eğitim dersi yok. İlk ve orta öğretimin birleştirilmesi öncesinde sağlık bilgisi dersi vardır. 8 yıllık eğitimde ise sağlık bilgisi dersi yok. Türkiye’deki sekiz yıldan sonra okumama oranının %60 olduğunu göz önünde bulundurulsak bu sekiz yılık eğitim içerisinde sağlık bilgisi ve bu dersin kapsamında verilen cinsel eğitimin önemi ortaya çıkıyor. Cinsellikle ilgili bilgiler fen bilgisi dersi kapsamında veriliyor. En kritik büyüme yaşına tekabül eden 6. ve 7. sınıflarda üreme ile ilgili bir çalışma yok. 8. sınıfta var. AİDS konusu sosyal birimler dersi kapsamında geçiyor ve sadece “bunu araştırınız” şeklinde yer alıyor. Kız meslek liselerinde “sağlık bilgisi” dersi var. Bu ders içerik bakımından teknik ve ağır bir dille kaleme alındığının altı çizildi. Bunun yanında rehber öğretmenlerin “sağlık bilgisi ve cinsel eğitime yönelik” çalışma yapabileceği ancak bu çalışmanın erkek ve kız öğrencilere ayrı olarak verilmesi koşulu getirildiğinden söz etti. Cinsel Eğitim alanında Sivil toplum çalışmaları umut verici: Kız öğrencilerine yönelik ped kullanımını teşvik etmek amacıyla gerçekleştirilen ve Sağlık Bakanlığınca desteklenen proje ile ilk etapta 1.500.000 kız öğrenciye ulaşıldı. Projenin canlanması ve erkek ve kız öğrencilere yönelik yeniden uygulanmasına yönelik Toprak ve Orkid firmaları Sağlık Bakanlığı ile işbirliği içerisinde 2.500.00 kız ve erkek öğrenciye ulaşıldı. Ancak AKP’nin iktidara gelmesiyle proje durduruldu. Cinsel eğitim etkinlikleri İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı tarafından yürütülmektedir. Sağlık personeline ve ticari seks çalışanına yönelik cinsel eğitimler verildi. İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı tarafından “Cinsel Sağlık Eğitimi” kitabı hazırlandı. Bu kitap Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesinde ders kitabı olarak tavsiye edilmektedir. Türkiye Aile Planlaması Vakfı tarafından cinsel eğitim ve üreme sağlığına yönelik çalışmalar yürütülmektedir. HATAM tarafından çalışmalar yürütülmektedir.Hatam ve Eczacılar Birliğinin işbirliği ile “Cinsel Danışmanlık Merkezi’nde çalışmalar yürütülmektedir. CETAD tarafından çalışmalar yapılmaktadır. Ancak genel olarak bu Türkiye’deki cinsel eğitim çalışmaların akademik alanda yapıldığı gözlemlenmektedir. Gey-Lezbiyen ve Heteroseksüel Öğrencilere Kime Emanet? Akademi Seminerleri kapsamında yapılan “Dünyada ve Türkiye’de Cinsel Eğitim” başlıklı sunum çerçevesinde Türkiye’deki cinsel eğitiminin olmamasının gey-lezbiyen ve heteroseksüel öğrencilerine nasıl yansıdığı? Sorusunu her birimizin kendi örgün eğitim sürecinde yaşadığımız sorunlarımızı hatırlayabiliriz. Heteroseksüel kız ve erkek öğrenciler için nasıl çetrefilli bir süreç olduğunun dinledikten sonra gey-lezbiyen ergenlerin sorunlarının ve çözümsüzlükleri konusundaki karanlık tablo bizim gözümüzü korkutmuyor, sadece müdahalenin aciliyeti konusunda hareket etmemiz gerektiği konusunda daha fazla hırs ve gey-lezbiyen harekete dair daha fazla inanç verdi. Heteroseksist sosyalizasyon politikalarının sadece gey-lezbiyen öğrencilere değil heteroseksüel öğrencileri de ablukaya alıyor. Biz gey-lezbiyen ve heteroseksüel öğrencilerin heteroseksist sosyalizasyon politikalarından kaynaklı sorunlarına karşı birlikte hareket etmek için eğiticileri, akademisyenleri, sendika ve meslek örgütlerini, ebeveynleri, gey-lezbiyen öğrenci ve öğretmenleri ortak hareket etmeye çağırıyoruz. Kaos GL Akademi Komisyonu Kaos GL gazi mustafa kemal bulvarı, 29/12, demirtepe-ankara tel&faks: 0312 230 0358 www.kaosgl.com |