| Alt konu | Mesaj | Son Mesaj | |
| Eşcinselliğin Sonu ve Heteroseksüelliğin Ölümü | 1 | 08/03 23:46 |
| Ahmet Tulgar - Volkan'ın Romanı | 1 | 21/09 17:32 |
| Film: 'Transamerika'nın Felicity Huffman'ıyla 'Düş Yakamızdan'ın Sarah Jessica Parker | 1 | 17/06 23:40 |
| "Brokeback Mountain" Oscar'da nal topladı | 1 | 09/08 00:42 |
| "Sokak" rock grubunun eşcinseller için beste | 1 | 27/07 15:18 |
| Şairin Diliyle Tanrı'nın Azizliği | 2 | 01/08 11:58 |
     | 09 Ağustos 2006, Çarşamba - 00:52  Diclenin Gözyaşları Baki Koşar anısına NTV-MSNBC, 08 Ağustos 2006 Geçen Şubat ayında kaybettiğimiz gazeteci - yazar - televizyon muhabiri Baki Koşar'ın anısına bir kitap hazırlanıyor. 'Diclenin Gözyaşları' adlı kitap Erko Yayıncılık'tan çıkacak. İSTANBUL - 4 Eylül Pazartesi günü Türkiye'nin her yerinde kitapçı raflarındaki yerini alacak olan kitap, internet üzerinden de satılacak. Kitabın telif hakları, Koşar'ın ailesine bırakılacak. 'Diclenin Gözyaşları' adlı kitapta, Baki Koşar'ın gazeteci, televizyoncu, yazar 42 arkadaşı ve tanıdığının yazıları yer alıyor. Önsözünü Doğan Hızlan'ın yazdığı kitabın, yaşları 18 ile 76 arasında değişen yazarları arasında Perihan Mağden, İpek Çalışlar, Celal Başlangıç, Ece Temelkuran, Ersin Kalkan, Solmaz Kamuran, Nihan Taştekin, Melih Meriç, Hami Çağdaş, Cem Erciyes, Mert Özmen, Tunç Erden Yakar, Oral Çalışlar, Fikri Nazif Ayyıldız, Sayım Çınar, Sevin Okyay, İnci Hekimoğlu, Arif Arslan, Yurdaer Erkoca, Ferhat Uludere, Ayşenur Yazıcı gibi Türk basınının ve edebiyat dünyasının tanınmış isimleri bulunuyor. "BAKİ'NİN DÖNÜM NOKTASI" 'Diclenin Gözyaşları'nda, Baki Koşar'ın eşcinsel cinayetleri üzerine kaleme aldığı bir yazısıyla, çalıştığı üç ayrı dönemde Nokta dergisinde yaşadıklarını anlatan ve bugüne kadar hiçbir yerde yayımlanmamış "Baki'nin Dönüm Noktası" adlı çok önemli iki yazısı da yer alıyor. "... 'Özgürlüğün Kabesi' Beyoğlu'nun güzelliği, eşcinseller için işte bu 'ölüm kokan tanışma'lar nedeniyle zehirlidir. Beyoğlu, "kaybetmiş'lerin kendini aradığı yerdir; kaybetmişlerin ve bulmuşken kaybetmeye mahkum olanların; seçtikleri hayatın bedelini, hep kanlı bir ölümcül seks sonrası, hep vahşi bir cinayet sonucu öldürülerek ödemek zorunda kalanların..." Baki Koşar KİTAPTA YERALAN YAZILARDAN BAZI ALINTILAR: "...Baki gibi, duyarlık kuyularında yaşayanlar, gün ışığına çıktıklarında şaşırırlar. Kendi kurdukları dünyanın gerçekliğini hiçbir zaman sınamazlar..." Doğan Hızlan "...Ve iyilikli bir şey daha... Birine güvenmenin zorunluluğunu bıraktı. Birine güvendiği için yitirdik onu. İnsanın çaresizce sevmeyi ve sevilmeyi aradığı, arayıp taradığı bir dünyada, bir şehirde O, herşeye, bütün bildiklerimize rağmen birine güvenmek gerektiğini, bazen bunun için ölünebileceğinin işaretini bıraktı yeryüzüne…" Ece Temelkuran "...Cebinde akrep olan patronumuz Masum Türker'in "Eh, öldürmeyecek kadar" verdiği maaşa rağmen aralıklı olarak üç yıllık mutlu dönemim start almıştı. Baki ise bu dönemin, bazıları tatsız olmak üzere bol kahkahalı, biraz da çılgınca geçen günlerimizin en önemli figürlerinden biriydi. Hatta çoğu kez günlerimiz ona odaklıydı bile denebilir. Bazen kızarak, bazen gülerek ve eğlenerek. Ama Baki her ikisinde de iyi ya da kötü, ne olursa olsun ilginin merkezinde yer almaktan çok hoşnuttu. Güleceksek ona gülmeli, seveceksek onu sevmeli, kızacaksak bile ona kızmalıydık..." Fuat Uğur "...Bütün yetenekli ve "kendine benzeyen" adamlar gibi o da kendisine hayrandı biraz! Ama bu halini de en sempatik şekilde ti'ye almayı biliyordu. "Yine çok şahane bir yazı yazdım. Girişini okumak ister misin" diye sorardı gülerek! Sonra da kendi parmaklarını öperdi "Bayılıyorum bunlara, ne güzel şeyler yazıyorlar" diyerek…" Göksan Göktaş "...İlk kez karşılaşmıştık. Ama onun davranışları yıllardır arkadaşmışız gibiydi. Hani bazı insanlar vardır, o insanlar kaderinizdir... Bilirsiniz. Hayatınızda olmamaları mümkün değildir. Bana bu duyguyu bir kez de Baki yaşatmıştı. Tanışmamızdan iki saat sonra yeni taşındığı kiralık evini, yeni aldığı perdelerini, bir ocağı bile olduğunu anlatıyordu. Artık bir buzdolabı da vardı hatta, zengin olmuştu!.. " Saynur Çetiner "...Çocukça bir kırılganlığı vardı. Bu ülkede "edebiyat yapmak"la hakir görülen edebiyatçı öylesine güvensiz, oynak bir zeminde atar ki adımlarını, kendini ele verdiği her satır ona bir satır keskinliğinde acımasızca dönebilir..." Nihan Taştekin "...Baki için Lambda'nın İstiklal Caddesi'nde yaptığı yürüyüşte, çocuklardan birinin elindeki pankartta 'Eşcinsel cinayetleri politiktir' yazıyordu. Hem de ne biçim politiktir! 'Geylere kıymayın efendiler' benim pankartımda da bu yazıyor..." Perihan Mağden "...Zaten bir 18 yıl da böyle yaşayabildin. Genç bir hayatı Kurtuluş'taki evinde, kendi deyişinle 'penceresine ulaşabilmek için pencerenin altındaki koltuklardan birine tüneme'n gereken zemin kattaki minik dairende geride bırakıp gittin. Hem de acılı bir şekilde ve tek başınalığını sonuna kadar hissederek... " Sevin Okyay "...O da benim 'öldürülenlerim'den biri oldu sonunda; evi dağ taş, yatağı toprak olanlardan. Annesi, o mahcup, o çok sevdiği anacığı demiş ki, 'İstanbul, ah İstanbul… yedin evladımı.' Ama onu İstanbul değil, kazlar yedi, beyaz kazlar yedi onu. O bir kuğu yumurtasından çıkmıştı, simsiyah bir kuğu yavrusuydu Baki Koşar, ne yazık ki Andersen'in dediği gibi oldu sonu: 'Kaz kümesinde yaşamanın hiçbir sakıncası yoktur, yeter ki bir kuğu yumurtasından çıkmış olmayasınız.'" Solmaz Kamuran "...Hayatın sürprizlerini yaşamına katan, kendi yaşamını bizzat bir sürprize dönüştüren ama bu sürprizi anlatmaktan, paylaşmaktan çekinmeyen bir insanın yazdıkları. Hayal gücüyle zenginleştirilmiş karakterler, olaylar, hatıralar; unutma kuyularından çekilip çıkartılmış yaşantılar. Önümüze sürdüğü sevilmeyenlerin, ezilenlerin, zulme uğrayanların acıtıcı hikayeleri onun intikamıydı belki de tüm olan bitenden... " Cem Erciyes Kaynak: http://www.ntvmsnbc.com
|
| Bu konu için mesaj gönderme aktif değildir. Daha fazla bilgi için yönlendiriciniz ile iletişim kurunuz. |