From: EL To: XListe@egroups.com Sent: Wednesday, July 12, 2000 4:08 PM Subject: [XListe] ne yapıyoruz |
selam arkadaşlar, sanırım artık daha sakince düşünüp bir durum değerlendirmesi yapabiliriz diye düşünüyorum. keşke bunları bu kadar kırıp dökmeden yapabilseydik, bu üsluplarla, bu sertlikle kim olursa olsun karşımıza birşey aktaracak kanalları açamıyacağımızı bilseydik. insanlar arasında sevgi ve karşılıklı saygı köprüleri yıkıldıktan sonra ne yapsan boş. birinin ak dediğini ötekisi kara anlıyor. şimdi baştan alalım, 150 kişi neden buraya toplandı veya böyle bir mail grubuna neden gerek duyuldu. yoksa ben bu 150 kişinin büyük bir çoğunu tanımıyorum. ortak tek yanımız gay olmamız. gay olmamızdan kaynaklanan sorunlarımız ve bunlarla verebileceğimiz mücadele. ortak paydamız sadece bu. başka kimliklerimiz birbirimizi fazlaca etkilemez. hele yüz yüze de gelmemişsek. birimiz külhanbeyidir, birimiz hanımevladı, birimiz sosyalisttir, diğeri anarşist, bir diğeri politikadan uzak biri, biri dini bütün müslümandır, biride ateist. biri tatlı sever, biri tuzlu. bunlar farklılıklarımız ve bu farklılıklara rağmen bir ortak paydada buradayız. çünkü birbirimize ihtiyacımız var. tuzumuz kuru, rahatımız yerinde değil ki ortak sorunlarımızı bir yana bırakıp, ortak mücade yetimizi geliştirebilmek için birbirimizi daha yakından tanımayı, sevmeyi gerekli görmeyip, diğer kimliklerimizi öne çıkarıp, herkesi kendi kimliğin doğrultusunda etkileme çabası, diğer kimlikleri, farklılıkları küçümseyip alaya alma, aramızdaki güven ve dayanışmayı geliştireceğimize satır aralarında ti geçme, hakaret etme, sanılmasın ki, bu hataya bir kaç kişi düşüyor. hepimizin bu çorbada tuzu var. çok önemsediğimiz bu platformu, sanki bilinçli tutulmuş gibi elbirliğiyle provake ediyoruz. ne yazık. kimse buraya farklı anlamlar yüklemesin, bu mail grubunun kuruluş amacı yukarıda belirtildiği gibidir. buraya, bu kadar farklı kimselerle oluşmuş bu platforma değişik misyonlar yüklerseniz olacağı budur. burası ne münazara yeridir, ne insanların özgürlüğünü alabildiğine yaşamak için ağzına geleni söylediği, kendini tatmin için başkalarını ezdiği, ne de ideolojik mücadelelerin sürdürüldüğü, teorisyenlerin yarıştığı, edebiyat harikalarının sergilendiği, bu cevherlerle farklıkları olanlarında vaybe diyerek şaşırıp, sus pus olup oturacakları bir yerdir. kurluşunda bunlar düşünülmedi, bunlar amaçlanmadı. bizlerin ulaşmamız gereken o kadar çok yalnız insan varken, biz tuzu kurular asıl işlerimizi bir kenara bırakıp, birbirimizi yok etmekle meşgulüz. halbuki herbirimiz ne kadar da gerekliyiz. herbirimizin katkıda bulunacağı okadar çok şey varki. herkes birbirine vuruyor, bir de ben deneyeyim amacında değilim. ama bu düştüğümüz durumu da, "kaderimiz buymuş , bizler bir araya gelip mücadelemizi yükseltemeyiz" diyerek kabullenmek ağrıma gidiyor ve üzülüyorum. genç arkadaşlar ne düşünüyor gelecek için ama kendi payıma ben yeterince zaman kaybettim. bir an önce özgürlüklerimizin kazanılması yolunda adım atılmasını arzuluyorum. ayrıca, ülkemizin dört bir yanında durumunu kendine itiraften bile korkan yığınlarca eşcinsel varken, bu kördöğüşünden yılgınlığa uğramakta haksızmıyım. bizler buraya kapasitemiz, gücümüz oranında katkıda bulunmaya geldik, yoksa kapasitelerimizi ve gücümüzü yarıştırmaya değil. bunlar için başka platformlar var. hatta böyle platformları beraberde oluşturabiliriz. ama burası orası değil. dileğim arkadaşların, farklılıklarımıza rağmen bizleri bir araya toplayan, güçbirliği ve dayanışmayı geliştirmesini arzuladığımız bu platformları titizlikle korumaları. sevgiler EL - EL (sanırım yüzyüze ilişkileri geliştirmemiz gerekiyor. o zaman acımasızlık yerine sevecenlik hakim olur diye düşünüyorum.) |