Listedeki tartismalarda birilerine, "sen susun, busun" denmesine en bastan beri karsi ciktim. Fakat artik maalesef, sizlerin (Pioneer, C., Ce.) samimiyetinize ve iyiniyetinize inanmakta gucluk cekiyorum. Burada uc gundur yazilanlarin, bir kulaginizdan girip, oburunden ciktigini ve olayi, iki taraf arasindaki bir mac gibi algiladiginizi tavirlarinizla sergilediniz. Oysa, ozellikle Mustafa'nin sabirla ve aciklikla yazdiklarini okuyan akl-i selim sahibi biri, (normal kosullarda) Tutankamun gibi, "yahu, dusundum de, hataliymisim" derdi. O dusunmus ama, siz (bu olayda) dusunmuyorsunuz, cunku sadece kendinizi savunmakla mesgulsunuz.

Big brother istemedigimizi soyluyoruz; diyorsunuz ki: "ama onlar da cok saygisizdi." Iyi de bu, big brother/diktator saptamasinin karsi argumani degil ki. Sonra, dilinize pelesenk ettiginiz saygi, maillerin altina saygilar, sevgiler yazmakla olmuyor. Kendi anlayisiniza gore, uslubunu saygisiz buldugunuz insanlarin bu listedeki varolma haklarini yoketmek kadar saygisiz bir tavir olamaz. Listede, benim gibi dusunen insanlarin onerilerini ve elestirilerini komik bulan C. ne kadar saygili? O, sizi rahatsiz eden uslubun, insanlarin listeden atilmasina gerekce olmasina, o uslubun son muhatabi olan Baris, neden karsi cikiyor? Hic dusundunuz mu?



Pioneer'e soruyorum:

Soylemi bu kadar 'mistir', 'caktir'la dolu bir insan, nasil cikip ta demokrasiden bahseder? Aziz Nesin oykulerinden firlayan bir kasaba politikacisi agzi bu. Herseyi en iyi sen biliyorsun ve senin gibi dusunmeyenlere de haddini bildiriyorsun. Ustelik, kaos ve teror tehlikesinden sozederek, resmi ideolojiyle iciceligini gosteriyorsun.

Huzurlu tartismadan bahsediyorsun. Tartisirken, sesimizi yukseltmeden, ilkokul muzakeresi adabina uygun mu tartismaliyiz? Ya da, seslerin yukseldigi her tartismada, gecimsiz anne babasinin kavgalarini animsayanlarin travmatik panigi mi soz konusu olan? (Kimseye hakaret etmek degil niyetim; ciddi ciddi soruyorum)

Ankara'dan C.'i hedef gostermeme gelince: benim mailim olmasa da, o insanlar ayni tepkiyi gosterecekti, benim boyle bir misyonum yok. Ayrica, C.'i degil, ortaya cikan durumu hedef aliyorum.



Erbakan ve dusunce yasagi konusunda: Savunulan Erbakan degil, dusunce ozgurlugu. Seriatci gucleri besleyip bugunku durumuna getirenlerin, bugun, dusunce ozgurlugunu engelleyen ve bunu 'seriatcilara karsi demokrasiyi koruma adina' yapanlarla ayni gucler oldugunun farkinda olmanizi beklemem, saflik olurdu.



"Herkes bilmelidirki Rüzgar Eken Firtina Biçecektir." (Firtinayi, herkesin cok saygili bir bicimde sustugu mezarliktaki huzura tercih ederim



..........."Efendim 150 kisi adina kim nasil karar verir!" (Bu soruya hala yanit bekliyoruz



"Sevgili baylar ve bayanlar, iletisim ama kesintisiz iletisim içinde olmamiz gerektiği asikardir. Beni degerlendirebilir, beğenir veya beğenmezsiniz ama  özüme dair şeyleri eğlenme aracı olarak kullanamazsınız." (Yani mesele, birilerinin prestijinin sarsilmasi mi? O mailleri okumamak yetmiyor o zaman; cunku, herkesin icinde kusuk dusurulmus oluyorlar. Demek ki, bu insanlarin, bir tartismada kendi durusunu savunamayacak kadar aciz oldugunu dusunuyorsunuz.)

"Bu ya kaosu veya daha ileri giderek terörü destekler, her iki tarafta kaybeder.." (Aslinda, 'bu sozleri soyleyebilen birine, hala neden yanit yazmakla ugrasiyorum?' diye dusunmeye basladim)



........................

(Demokrasi hastaligi konusunda soylediklerinizi elestirmeyecegim. Demokrasiyi algilayisimizin cok farkli oldugu anlasiliyor. Bence demokrasi hastaligi diye birsey varsa, bu, kendi olculerine uymayanlari delete ederek sustururken, bunu demokrasiyi korumak icin yaptigini dusunmektir)

".........bu olayı da, bizi daha verimli kılacak bir kriz olarak görüyorum. Bu kriz sonunda "Bak nasıl geri adım attırdık" veya "Bak benim dediğim oldu, kimseyi takmadım." tarzı sonuçlar çıkarmayacak kadar olgun insanlarız. Bu tartışmayı da kişiselleştirmeyip, sen ben yerine yapıcı sonuçlara götürmeliyiz."

(diger soylediklerinize ve yaptiklariniza bakinca, bu paragraftakilerin, samimi dusunceleriniz degil, dusunmeniz gerektigini dusundukleriniz oldugu anlasiliyor)



'Bu oyunun sanirim bir tek kurali var: "istediğini yap ama kimseye zarar vermeden"...' (Tartisarak kimse kimseye zarar veremez, hakkina tecavuz edemez. Listeden atarak veya kendi olculerini baskalarina zorla kabul ettirerekse, tam da bu yapildi)



Ali Baba