Seks
Bir Düş
Karşıma çıktın. Tarzını, vücudunu, bende bıraktığın ruhsal izlenimi sevdim. Şimdi yanımdaydın.
Sana dokundum. Sen de beni sevdin. Yaklaştık. Tenini hissetmek ne kadar güzel ki. Bacaklarına, kollarına
dokunmak ne kadar derin derin haz veriyor. Okşıyorum, yüzünü, elini, poponu, omuzlarını, her yerini. Öpüyorum, öpüşüyoruz.
Göğsüne yaslıyorum, sen ise bana sarılıyorsun. Ben sana mı yaslıyorum, sen bana mı belli değil,
farklıyız, fakat ben mi sen mi artık fark etmiyor. Sertleşen penislerimiz de birbirine dokunuyorlar,
vücutlarımızda seks olmayan yer kalmıyor.
Doya doya sevişirken, birbirimize severek dokunurken, her hücremiz seks oluyor. Denizde yükselip
birleşen dalgalar gibi oluyoruz. Birbirimize tamamen teslim olma noktasına gelmek üzereyken bir anlık
duruyorsun. Soruyorsun bana: "Evet iyice azdın, sevgili Heribert, ama sonradan utanarak pişman olup,
Afet azgındım fakat yanıldım aslında seni bu kadar derin sevemem", demeyecek misin?
Boşaldıktan sonra da, beni sevecek misin?" - "Seveceğim, seveceğim"
diye ben yanıt verirken biz yine dalga olup yükselerek nihayet denizde yok olup bir oluyoruz.
Sonra:
Bir an tekamül hırsım, sevgi sandığım kutsal iddialarım, hayvan düzeyini aşmak düşüncesi aklımdalar, öbür
yanda verdiğim söz, kalbimin özlemi ve sana güvenim. Yaptığımız, hissetiklerimiz yanlışsa, bizi
bekleyen bir cehennem varsa, seni orada tek başına birakamayacağıma karar verirken sana büsbütünle teslim oluyorum.
Ve o kadar derin ve mutlu oluyorum ki, aklının sınırlarını
aşmış, etik anlayışından, kurallardan ile aziz olma hırsından arınmış derin bir sevgi yaşıyorum.
Bir düştü, fakat gerçek gibi bir düş.
Ve söz verdim, hatırlamak için, çünkü anladım: Sevginin farklı boyutları var
ve O bile,
iddia ve kural haline gelince yok olur. Merhamet, sorumluluk, anlamaya çalışarak
öğrenip bilinçli insan olmaya çalışmak her ne kadar önemliyse de, özümüzde zaten varolan,
güvenmemiz gereken daha derin bir deniz var. Kamil olma hırsı
yerinde, gerektiğinde mükemmel olmamaya cesaret edip sadece insan olmak. Aşık olmak.
Heribert
Saygı
Güzellik
Canım ne kadar güzelsin!
Hareketlerinde özgüven ve zariflik.
Derin dokunur bana gözlerin bakışı.
Yabani saçlar altında gülen yüzün.
Keşke bu kadar güzel olmasaydın!
Güzümü kamaştırıyor güzelliğin.
Sen böyleyken ruhunu nasıl göreyim ki?
Yalan söyliyorum,
Bu kadar güzel olmasaydın,
Sana bakar mıydım?
Heribert |
En fazla saygı duyduğum erkeklerdensin, seni sevdiğimi bile söyleyebilirim. Şimdi sen benimle
yatmak istiyorsun, vücutsal bir yakınlık da özlüyorsun. Keşke sana aşık olabilsem, ne mutluluk sana
ve bana. Ama olamıyorum, korkarım heteroseksüel bile daha kolay olurdum. Niyetleri sakıncalı
olan serserilere bakmamak için kendimi zor tutuyorum, fakat senin değerini vücuduma da anlatmaya
beceremiyorum. Üzgünüm, çok üzgünüm. Yine de çok istisnasın, bu kadar değer verdiğim çok az
insan var. Ya bir denersem kendimi aşmayı, sen de aynı biçimde açık olacak mısın? Birbirimizi
zorlamadan, fakat beklentisiz, önyargısz bir açıklık içinde? Ya beni güden saygımsa, seni güden
ise tutkunun kandırmacasıysa, bu çelişkiyi aşmak mümkün mü? Becersek ise, o halde cins ayrımın,
eşcinsel veya heteroseksüel olmanın bir önemi kalır mı?
Fakat konuşamadık bile bunu denemeyi ve korkarım, anlamadığım bir eksik var, yapamazdım.
Daha güzel olamaz mıydı, cinselliğini aşmış olan bir çeşit melek olmak ve insanları sadece insan
oldukları için sevmek ve bu tarz sevgiyle mutlu olmak? Öbür yandan iç çelişkilerim yarattığı
acılar bile bana bazen yaşama ve olgunlaşma kaynağı
oluyorlar. Kalsın, kalsınlar, çelişkili özlemlerim, mutluluklarım, acılarım bile!
Heribert
Tek bir insanı aşan bu konuda yanıt vermekten uzak kalıp sadece soru
sorabildim. Siz da anladıklarınız, anlamadıklarınızı da,
yanıtlarınız ve sorularınızı paylaşın: İbnistan İnteraktif: Forum
Bu sayfadaki yazıların tarihi: Nisan 2002, 16 Aralıkta 2002'de siteye konuldu.
|