Şark-İslâm Klasiklerinde Eşcinsel Kültür
VI. "ÜZÜMCÜK" Diye Bir Şey Var...
Zekeriya Gün (zek@gay.com)
Şark-İslam klasiklerinin bir grubu da Peygamber hadislerinin toplandığı koleksiyonlardır. Bunlarda bir çok konuda çeşitli sözler yer alır.
Hemen her konunun yer aldığı hadis koleksiyonlarında seks konularının da bulunduğu herkesçe bilinir. Fakat nedense bazı hadisler pek revaçta değildir. Bu koleksiyonları esas alarak hazırlanmış bir kitapta1 hadis kitaplarının Türkçe çevirilerinde metinden çıkartılmış izlenimi uyandıran bazı hadislerle karşılaştık.
Bizi şaşırtan bu hadisler, çocukları dudaklarından öperek, hatta onların dudaklarını emerek sevgi göstermeyi içeriyordu. Fakat normal karşılanabilecek bu sevgi gösterisiyle yetinilmiyor, onların "üzümcükleri"ni öpmeye kadar varan sevgi gösterileri söz konusu oluyordu.
"Üzümcük" nedir, hemen açıklayalım: Çocukların cinsel organı…
Konuyla ilgili hadisleri söz konusu kaynaktan alarak aynen aktarmak istiyoruz:
"Ebu Hüreyre'nin bir rivayetinde Hz. Peygamber'in iki omzundaki Hasan ve Hüseyin'in sırasıyla dudaklarından öptüğünü, diğer bir rivayetinde "Hasan'ın dilini kişinin kuru hurmayı emdiği gibi emdiğini", Muaviye'nin bir rivayetinde de "acıtmaksızın Hasan'ın dudağını emdiğini" görüyoruz.
Bu hususta şu iki rivayet de son derece enteresan gözüküyor:
"Ebu Hüreyre bir gün Hasan İbnu Ali'ye rastlar ve "Elbiseni kaldır, ta ki Hz. Resulullah'ın öptüğünü gördüğüm yerden öpeyim" der. Hz. Hasan elbisesini karnından yukarı alır. Ebu Hüreyre göbeğinin üzerine dudaklarını koyar ve öper."
İbnu Abbas da şunu nakleder:
"Hz. Peygamber'i gördüm; Hüseyin'in bacaklarını ayırdı, üzümcüğünden öptü."2
***
Müstedrek, Müsned, Taberanî gibi önemli hadis kaynaklarından yapılan bu alıntılar, alıntıyı yapan yazarın da belirttiği gibi "son derece enteresan"dır, hatta şaşırtıcıdır.
Peygamber, torunlarının dudaklarından, göbeklerinden ve üzümcüklerinden öpüyor öpmesine ama böylesine bir davranışı günümüzde sergilemek cesaret isteyecektir. Hele kendi çocuğuna değil de bir başkasının çocuğuna böyle bir sevgi gösterisinde bulunmaya kalkışmak mutlaka 'sapıklık' olarak görülecektir.
Gerçekten şaşırtıcı; Peygamber'in bir arkadaşı, onun torununa rastlıyor, "Elbiseni kaldır" diyor ve onu göbeğinden öpüyor. Yani yetişkin bir erkek, bir başkasının çocuğunu göbeğinden öpüyor…
Peki ulemanın bunları nasıl karşıladığı meraka değmez mi? Yine şaşırtıcı gelebilir ama İbni Battal adlı bir bilgine göre; "Çocuğun bütün uzuvlarından öpmek caizdir. Ulemanın ekserisine göre avret olmadıkça büyüklerin de bütün uzuvlarından öpmek caizdir."3
Ulema, öpmeyi "sevgi öpmesi, merhamet öpmesi, şefkat öpmesi, hürmet öpmesi, şehvet öpmesi" diye beş kategoride değerlendiriyormuş. İbni Hacer adlı bir bilginin de bu konuyla ilgili değerlendirmesi şöyle: "Öz çocukların, akraba ve yabancı çocukların öpülmesi şefkat ve rahmet içindir; lezzet ve şehvet için değildir. Bağrına basmak, koklamak ve kucaklamak da böyledir."4
***
Bu alıntılardan çıkan sonuçları şöyle sıralayabiliriz:
-Çocukları, bütün organlarından, bu arada üzümcüklerinden (yani cinsel organlarından) da öpmek dince sakıncalı değildir. Bizzat Peygamber, torununun üzümcüğünden öpermiş çünkü.
-Çocukların dili ve dudakları sadece öpülmekle yetinilmeyip emilebilir de.
-İster öz çocuk olsun, isterse yabancıların çocukları olsun bunlar yapılabilir.
-Avret mahalli olmadıkça büyüklerin de bütün organlarından öpülebilir.
Burada büyüklerin dudakları sanırız avret mahalli sayılmıyor. Avret mahalli tabiri daha çok örtülmesi gereken organlar için kullanılmaktadır. Öyleyse büyüklerin de dudaklarından öperek sevgi göstermek dince sakıncalı olmayacaktır.
***
Görüldüğü üzere iki erkeğin veya iki kadının, birbirini dudaklarından öpmesi, aslında bir sevgi gösterisidir. İşin içine şehvet ne zaman karışır, onu saptamak ise yerine göre hem zor, hem de kolay olabilir…
Ayrıca insanların birbirlerine sevgi göstermek amacıyla vücutlarının herhangi bir yerinden, bu arada "üzümcüğünden" yani cinsel organından öpmesi de sakıncalı olmamalıdır.
***
Şu bir gerçek: Öpüşmek gerçekten bir sevgi gösterisidir. Dudaktan, yanaktan, göbekten ve nihayet "üzümcük"ten…
Kaynakça:
1Doç. Dr. İbrahim Canan, Hz. Peygamber'in Sünnetinde Terbiye, Tuğra Neşriyat, İstanbul, ts.
2Canan, a.g.e., s.153. Alıntıdaki vurgulu sözcükler, yararlandığımız kaynakta aynen yer almaktadır.
3Canan, a.g.e., s.154
4Canan, a.g.e., s.154
|