 |
| |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Benim kalemimden çıkmış olan yukarıdaki amaçlar, zamanında (1999/2000 yıllarında) Lambda tarafından onaylandı da, fakat...Lambda Tarihine Kişisel bir Bakış
|
9 Temmuz 2000'de şu email XListe listesinden geldi: From: C. Pazar gunu saat 15:26, isyerinde
mesai yapiyorum, cok kisa yazacagim. |
|
Xliste'de bu üç kişinin, özellikle Paul'un maillerin derinliğinin yanısıra bazen sorgulayıcı, bazen de iğneleyici tarzı, tepkilere ve karşılıklı polemiklere de sebep olmuştu. Paul'un bazı eleştirileri özetleyen bir email şuydu: "...Karsi oldugum sey escinsellerin sozu edilen onurlu durusu talep etmeleri degil, karsi oldugum sey baski altindaki bir gurubun zaten kendisine ait olan seyi isterken fanatiklesmesi, karsit tepki olusturmasi ve farkinda olmaksizin bu tepki nedeniyle sovenlesmesi. ..." From: Paul Atreides
|
|
Listeden atılma kararına tepki: From: Heribert Mürmann
|
Sanırım, Mevalana alıntısıyla anlatmaya çalıştğım fikri, özellikle bu kararı savunanlar anlamamışlar veya katılmak istememişler. Yani saygı, sevgi ve dürüstlük güzeldir. Ancak bunu uygulamak kendimize düşer. Başkaları yargılamak ön plana koyduğumuzda bunlar olmuyor işte. Kendime yakışır bir tarz veya düşünceleri bulduğumu sanıdığımda bunları kendim yaşamaya ve uygulamaya çalışmakta serbestim, ancak bunları zorla dağıtmak ne sevgi ile saygıya bağdaşır ne de hakkımız var.
|
|
Orada bahsettiğim emailin içeriği şuydu: From: Heribert
From: Heribert
|
|
Bu emailde ifade ettiğim saygı ve sevgi, Paul'un listeye (ve bir defa bana) gönderdikleri emaillerde hissettirdiği sevgi dayalı özgürlükçü yaklaşımdan kaynaklanır. İnsanlar kendi kendilerini ve "öbür"leri toplumsal kalıplara, kimliklere ile ondan kaynaklanan davranışlara hapsederken, emaillerde tam bunları sorgulardı. İyi niyetli ve normal görünen şoven davranışlara tavır gösterenlerdendi. Örneğin Lambda partilerine, iyi niyetli diye neredeyse alkışlama zorunluluğu varken, tam bu zihniyeti sorgulayanlardandı. Farkındayım, son cümlelerim aslında ifade etmek istediğimi yakalamıyor, çok sınırlı ve eksikli kalır. Yıldırım Türker'in "Kedi kedi tanır" diye bir deyim varmış. Sanırım eşcinselleri ima etmiş, söz konusu kitabını "Cihangir Kedileri" sadece kulaktan duyma olarak biliyorum. Fakat bu deyim hissettiklerimi ifade eder. Ancak eşcinsel olma manasında değil, aynı aşklar paylaştığımız hissetmek, "aşık aşık tanır" kendimce. Mevlevi bir anlamında, dine bağlantı gerektirmeyen manevi bir aşk.
XListe listesinde bir çok insan, bu atılma kararına karşı çıktı. Ben o günlerde yoğun
işler ve bunaltıcı havaya ve onun getirdiği uykusuzluğa rağmen, her akşam
bu konuda elimde gelene kadar listedeki tartışmalar katıldım.
Ancak ne bu kararı savunanlardan mantıklı argümanlar, ne
C.'den bir yanıt. Yanlış, çok yanlış (yorum
değil, kesin kanaat) kararı üstelik çok talihsiz bir zamanlamayla
verildi. C. ilk tepkileri okumamış bile, sonra da
oldukça ilgisiz kaldı ve en son, ortada hiç bir şey bir
netliğe kavuşmadan askerlik yapacağı için teknik ve geçici bir
moderatörlüğü bana bıraktı. En üzücü olan sadece bu kararın
verilmesi değil, kararı savunanların bu kadar kayıtsız kalmaları.
Sanırımız aramızda asıl farkı şundan kaynaklanır, bir
yandan bazı iğneleyici veya eleştitirici maillere karşı alınganlık,
öbür yandan ifade özgürlüğü söz konusu olduğunda, "sadece email listesi"
diye konuyu yeterince ciddi almamak. Fakat yemek reçeteleri
paylaşmak için bir liste söz konusu değildi,
eşcinsel hareketin (buna herkesi dahil ediyorum) zihniyeti
tartışılan bir liste haline gelmiş. Özellikle gruplara bağlı
olmayan insanlar için bu tarzında tek ortamdı. Sanal olması,
bunun önemi azaltmaz. Evet, yeni liste kurmak kolaydı, ancak
bizi buna zorlayan zihniyete oldukça üzülüyorum. Farklı
dünya bakışlara sahip olan insanların birbirinden öğrenme
fırsatını yok etmesine karşı adeta umursamazlık ve bu atılma kararını
ve eleştirenlerin argümanlarını adete yok sayarak,
sadece nezakete ve tarzına takılan zihniyet (üstelik tek taraflı
ve bağlamdan kopmuş değerlendirmelere dayalı), karşı
mücadele etmemiz gereken zihniyetin bir ifadesi olarak
görüyorum. Tartışmanın devamı:Aşağıda bir kaç örnek daha ekliyorum. Lambda içinde tepkiler benim üzerime yoğunlaştığından dolayı, ağırlıkla kendim ve karşıt olarak Lambda'lılar tarafından yazılanı ekliyorum. Başka ve benzer açıdan, benim anlatmaya çalşıtıklarımı belki daha iyi ve ikna edici olan mailleri yazan bir çok insan daha vardı. Karşı argümanlara gelince, ben en çok içerikli olan örnekleri seçtim. Lambda toplantısında atılma kararı aslında çok doğru olmadığını kabul etmekle birlikte tartışma sırasında "Tutankanum" un dışında Lambda'dan , hiç kimse sansürü eleştirenlere bir milim hak payını bile tanımadı. Bir noktayı daha da vurgulamak gerekir, listeleri devamlı takip eden, Lambda'dakilerden en tutucu, en batıcı olan insanlardı. Kendi zihnisel süzgecinden geçip algıladıkları öbür Lambda'lılara aktarıyorlar. Ben ise karşılarında tek kalıyorum. Web sitesi, emailler gibi konularda tek başına uğraşırken, onlar daha sosyal alt gruplarda, istemeden olsa da, kendi yaklaşımların doğrultusunda insanları etkilerler. Ancak Lambda'da artık genelinde kabul görünen, grupçu, kimlikçi, çıkar grubu ile reklam ajanı arasında olan yaklaşımlara tek başına karşı mücadele etmek beni aşar. Saygı, sevgi falan gönüllü olduğunda çok güzel, ancak bunları zorla ve nezakete indirgeyerek empoze etmeye çalıştığımızda kolayca bir tarz şovenizme, yani farklı tarzlara karşı tahammülsüzlüğe, dönüşür. Alay ve mizahi benzetmeler adeta bir edebiyat türü oluştururken, bu tarz eleştirilere kızmakla kalmamak, kızmayana da kızmak boyutuna ulaştı.
From:Heribert
|
|
Bu yazıdan sonra Poppers'ten gelen emaile de çok sevindim. Yani o nerede, Lambda nerede?
|
|
"... eger bu gidise bir son verilmeseydi bu liste demokrasi havarisi bir azinligin bir kisminin sustugu, diger bir kismin ise bu acigi olabildigince suistimal ettigi bir mecraya suruklenecekti. ..." From: Billy Joel
|
|
"...özellikle de projeci arkadaslar...entellktüellerden düsünce üretiminden korkup (kendimi hic bunun icine dahil etmiyorum, söyleyeyim de neme lazım) arkasi bir türlü dolduralamadigi icin boslukta sallanan projelerinize sarilmaktan vazgecin de iki cift laf etmenin de bir projenin parcasi olabilecegine aymaya, kulak vermeye calisin.. sıradan fasizm en cok entellektüellerden, farkli düsünenlerden, ayaginin altindaki haliyi ceken insanlardan korkar, ve bu korkusunu siddete dönüstürür (bak. paul tristram ve nathan'ın atilmasi)..." From: Murat Yalçınkaya
|
|
Talihsiz karara kızanlardan başka biri. O bu durumda nezaketi ön planda görmediği için, haksız mı olur, argümanları dikkate alınmamak mı gerekir? İstediklerini çok bulduğumuz için, saçma diyecek miyiz? Ben sevgili Mono'non bu emaili okuduğumda serbest nefes alabilmek için gereken bir esinti hissettim. "...Şimdi ne alakası var demeyin...
bizin bu yaptığınızı yüzlerce yıl önce kiliseler de
yapıyordu.. birtakım insanlar toplanıp şu veya bu nedenden
dolayı birilerini aforoz ederlerdi..
|
|
Kararını savunan, ama C.'nin söylediklerin aksine, onu geçici bir atılma olarak yorumlayan bir Lambdalı: "...Tavırları gerçek bir entelektüelin
olgunluğundan uzaktı... "Biz seninle ayrı planetlerdeyiz",
"Senin düzeyine inemem", "seninle tartışmayı gereksiz
From: e……
|
|
Bu sansüre faşizm diyenlerden biri: From: b.t.b.
|
|
Kararı savunan birisi daha: From: cemo memo
|
|
"...Bu son iki ay icinde tartismalarin
gerilimi yukseldi.Ama bunu tek bir tarafa baglamak buyuk
haksizlik olur. Bizler de bu tartısmanın tarafları olduğumuza
gore sessiz kalmamiz yada bu cesit bir blokasyona basvurmamız
hicbir sekilde adil sayilamaz. ..."
From: surprise
|
|
"Dostlar, dünden beri düsünüyorum. ..." From: T……
|
| "...anlattığın calışma kosulları, Kafka öykülerini
andırıyor. Sadece okumak bile içimi daralttı. ..." From: sufiboy |
|
"...Bu listede veya tum net uzerinde bir farklilik yazismalarimizda, tartismalarimizda 'sanal' olarak ayni ortami paylasiyoruz ve maalesef zayif insan psikolojisi zaman zaman bu tip bir ortamda aslinda gercek sosyal bir ortamda yuz yuzeyken soyleyemeyecegimiz seyleri soyleyebilmemizi sagliyor. Iste sanirim burada frene basmamiz gerekiyor. ..." From: Henry Cinansky
|
|
"...Listemiz daha yeni olduğunda,
saygılı biçimde eleştirebilmekten konuştuk. Bu konuda yararlı
tartşmamız oldu. ancak bundan belki daha önemli olan
eleştirilebilmek. Eğer canım polemik yapmak
istemezse atılan topu geri atmak zorunda değilim. Örneğin
Paul'un yaptığı çoğu eleştiri karşılık vermeyeni pek de kötü
bir durumda bırakmaz, çünkü yorumlar, kararlamalar değil.
Oynamaktan hoşlansam ise neden olmasın. Ancak gülümseyerek pes
edebilemek de gerekir. Kursura bakmayın, ama herkes zekice
kavga etmekten hoşlanmaz diye bunu yasaklamak nasıl bir
yaklaşımdır?..." From: Heribert Mürmann
|
|
"Anti faşist" mücadele ediyorduk ve muhatabın (liste moderatör) haberi bile yokmuş: (C.'ye faşist demiyorum, ancak durumun sorumlusuydu, deseydim bile tek sorunumuz nezaket mi olurdu?) From: C..
|
|
C.'nin savunması: "...Bu grupta da moderator olarak farklı bir durumda degilim. 3 kisi listeden atilmadan once ozel mesajlarda "pasif" kalmakla suclandim, moderatorum ya, birseyler yapmaliydim. Simdi ayni 3 kisi listeden cikarilinca da baska kisilerce "fasist, diktator" olmakla suclaniyorum. Oyle bir konumdayim ki, ne yapsam birileri mutsuz olup bunu bana kusuyor. ..." From: C.
|
"...Bir yanlış, bir hata, bir sorun varsa, bunu zamanla insanlar
anlar... Yok eğer tersini yapar, her şeyi siz belirlemeye kalkarsanız, bir
şeyi düzelteyim derken başka bir şeyi ve başka birilerini tamamen ezmiş
olursunuz. From: Mustafa Konur
|
|
Bu aşamada kararı geri alıp, listenin yapılanma ile ilgili ortak bir tartışma başlasaydı güzel olurda da, fakat bu güne dek yapılmadı. "...Bu anlamda listeden "çıkarılan" kişilerin listeye geri alınması, "bilmemne demokrasisi" veya bu tatta popülist özgürlükçü söylemler adına değil, çoksesliliğin korunması ve bundan rahatsız olan ortaçağ-yanlarımızın eğitilmesi adına gereklidir. ..." From: Sysphous
|
|
"....Neden başka konularda böyle tamamlayıcı bir şeyler
görmek mümkün olmasın? From: Heribert Mürmann
|
|
"...Bunun ötesinde sevgi, hoşgörü ve saygı da ekleyeceksin.
Bir kural olarak değil, senin kendin uygulayacağın bir
davranış olarak. Başkasını buna zorlamak elinde olmadığını
kabul edeceksin, çünkü bunları dar kalıplara ve kurala
sokamazsın, ancak gönülden olurlar. Zorlama sevgi, hoşgörü ve
saygıya zıttır. From: Heribert Mürmann
|
|
Hala bunu çözemiyorum. Yukarıda yazdıkarımı düpedüz tartışmaktan yerine sözleri bağlamdan koparıp ilgili agümanları yok sayar. Yoksa anlamadı mı, yüzeysel mi okumuş, yazdıklarım anlaşılmaz mıydı? From: "Henry Cinaski"
|
|
"...Bir de su "biz" olayini devamli "ben ve diger
iktidar ortaklarim" gibi algiliyorsun, hayir, ben listedeki
konusmalardan, arada tartismalarin fazla alevlenmesini
istemeyen ve daha yumusak davranan arkadaslardan
From: C.
|
|
Tartışmaların arkasında Lambda'ya karşı bir hareketi gören Pio'nun mesajı.
From: Pioneer TR
|
|
"...Ancak bu listenin, ister insanların kişisel gelişmesi olsun, ister eşcinsel hareketi, hiç de küçümsenmeyecek bir önemi var. Aramızda bile, bu kadarcık özgürlük ve adalet yoksa, tolplumdan ne bekliyoruz ki? ..." From: Heribert Mürmann
|
"...Soylemi bu kadar 'mistir', 'caktir'la dolu bir insan, nasil cikip ta demokrasiden bahseder? Aziz Nesin oykulerinden firlayan bir kasaba politikacisi agzi bu. Herseyi en iyi sen biliyorsun ve senin gibi dusunmeyenlere de haddini bildiriyorsun. Ustelik, kaos ve teror tehlikesinden sozederek, resmi ideolojiyle iciceligini gosteriyorsun. ..." From: sufiboy
|
"Evet, From: Murat Yalçinkara
|
"...burası ne münazara yeridir, ne insanların özgürlüğünü alabildiğine yaşamak için ağzına geleni söylediği, kendini tatmin için başkalarını ezdiği, ne de ideolojik mücadelelerin sürdürüldüğü, teorisyenlerin yarıştığı, edebiyat harikalarının sergilendiği, bu cevherlerle farklıkları olanlarında vaybe diyerek şaşırıp, sus pus olup oturacakları bir yerdir. ..." From: EL
|
"...Escinsellerin Turkiye'deki mucadelesini yukseltmek gibi bir amac varsa, bu, burada, demokrasi anlayisinda birbirimize derdimizi anlatmayi ve bunu kendi iliskilerimizde gerceklestirmeyi becermeden nasil olacak? ..." From: sufiboy
|
| Buraya kadar sonsuz görünen bir sabırla fikir üzerine tartışmayı sürmeye
çalışmış olan Mustafa Konur, bu kadar körlüğe karşı, hiç bir argüman ciddi
almayan yanıtlara karşı, artık fikir düzeyinde bir çözüm ulaşabileceğimiz umudunu
kaybetmiş gibi görünür. Sanırım hepimiz benzer hissetik (Bu bağlamda "hepimiz"
Lambda'yı ima etmez!).
Oldukça sert ve derin, bu konuda etkin gördüğü insanların kişisel tavrını eleştirir,
sorgular. "...Benim tepkime bir birikimin sonucu diyebiliriz... Ortada birkaç
kişi var ve bunlar neyin nasıl olacağına karar vermek pozisyonundalar. Ben
işte bu duruma ifrit oluyorum. Ve bu kişiler, her ne hikmetse, her yerde
varlar. XXXChat'te onlar var, XListe'de onlar var, belli bir zamandan beri
Lambda İstanbul'da da onlar var. Kendileri xxxchat'in op tayfasını
oluşturuyorlar. En büyük özellikleri, aynı konularda aynı durumlarda aynı
şeyleri düşünüp birbirlerini onaylamak. Başkaları üzerine karar almak için
birbirlerine telefonlar ediyorlar. Ve elbette ki her keresinde hemfikir
oluyorlar. Bir gün olsun içlerinden bir tanesi farklı düşünse, tüm
eleştirilerimi geri alacağım... XListe'nin işleyişi hakkında karar verecek
mekanizmayı yine onlar oluşturuyor. Son olarak da, Lambda'nın nasıl
işleyeceğini onlar belirliyor. Nedir bu durumun açıklaması? "Biz
biliriz, biz tespit ederiz. Bizim gibi düşünmeyenler, dışarı!" diye yola
çıkıp sonra her şeyi berbat eden bu kişiler, kendilerini ve tutumlarını
zerre kadar farkında değiller. Ve zarar verici oluyorlar... From: Mustafa Konur |
|
Her ne kadar Mustafa Konur'un bu kadar uzun, derin ve içtenklikle eleştiri aslında kişinin ve grubun kendi kendini sorgulamak için bir fırsat olarak görünebilse de, bu ortamda böyle bir eleştiriye, haklı değilse, haklıysa da ilk anda kızmak bence de anlaşılabilir bir tepki. Bana karşı olsaydı, kızmadan bunları düşünüp, kendimi sorgulayarak, dürüst bir yanıt verebilir miydim bilemiyorum. Kimin söylediği de önemli olurdu. Çok güvendiğim birisi yapsa, çözmeye çalışırdim, zaten karşıt olarak gördüğüm birisi yapsa, belki ben de ters tepki gösterirdim. Fakat eğer haklıysa,…..
"...Lambda'yı eleştirmiş olmam, beni kolay kolay vatan haini duruma düşürebilir.. Neyse zaten vatan hainiyim. Çünkü asıl vatanım ne bir grub ne bir devlet, tarzı, düşünceleri ne olursa olsun, farklı olanın hakları savunanlardır. ..." From: Heribert Mürmann
|
|
Bir arkadaş (B.T.B.) fark etti: "...Bilmem farkettiniz mi, listenin anasayfasinda eskiden
bir satirdan ibaret olan tanitim yazisi, Londra'dan yazan
sevgili Henry Cinaski'nin zahmet edip cevirdigi bir metnin
eklenmesiyle zenginlesmis. Son zamanlarda yapilan tartismalara
buyuk bir anlam kazandiran bu metni izninizle buraya
kopyaliyorum: ..." From: Heribert Mürmann
|
|
"...Heribert ne misyonla buradadır bilemem ama oluşumundan bu yana Lambdaya yaptıkları ortada, sürekli Lambdaya gelen çaresizleri öbür kapıdan çıkarmış, yıllar sonra bile Lambdayı 30-40 kişiyle sınırlayıp kendi tahakkümünden çıkmaması için çaba sarfetmiş, keşke direnecek enerjim ve zamanım olsa. ..." From: EL
|
|
"...ancak 20 dakika sonra askerlik icin isyerinden
ayrilacagim ve yaklasik 5 hafta istanbul'da
olmayacagim. From: C. |
|
El' e yanıt: From: Heribert Mürmann
|
|
From: Heribert Mürmann
|
|
From: Mustafa Konur
|
 |
||
 |
 |
Devamı, VIII: Artık Lambda'nın (aktiflerin) email listesinde tartışmalar başlamıştı.